Günümüzde oldukça sık karşılaştığımız ya da çevremizden sıkça duyduğumuz yorgunluk şikayetleri başka bir hastalığın habercisi olabilir. Kısa molalardan sonra geçen ancak uzun vadeye yayılan kronik yorgunluğa dikkat! Kendinizi sürekli yorgun hissediyorsanız, bunu görmezden gelmeyin!
KRONİK VE ZİHİNSEL YETMEZLİK NEDİR?
Bireyin fiziksel veya zihinsel faaliyetler sırasında yeterli enerjiyi bulamaması durumunda ortaya çıkan duruma yorgunluk denir. Sabahları yorgun uyanmak, erken uyumaya rağmen gün içinde gücün tükenmesi gibi durumlar farklı yorgunluk tiplerini yansıtabilir. Zihinsel, fiziksel ve kronik yorgunluk olmak üzere üç ana kümede incelenebilecek yorgunluk türleri vardır.
Kişi kendini sürekli yorgun ve bitkin hissediyorsa ve bu durum 6 aydan uzun süredir devam ediyorsa kronik yorgunluk sendromu belirtileri gösterebilir. Bu tür yorgunluk genellikle mevsim geçişlerinde daha belirgin hale gelebilir ve sadece yorgunlukla sınırlı kalmayabilir. Uykusuzluk, vücutta karıncalanma, fiziksel güçsüzlük ve kuvvetsizlik gibi belirtiler de eşlik edebilir. Kronik yorgunluk, kişinin fiziksel aktivitelerini sınırlayabildiği gibi, olumsuz psikolojik etkilere de neden olabilir.
Yoğun bir günün ardından yaşanan yorgunluk genellikle normal kabul edilir. Ancak bu yorgunluk dinlenmekle geçmiyorsa ve sürekli tekrarlıyorsa bir uzmana başvurmanızda fayda var. Özellikle uzun süreli yorgunluk belirtileri gösteriyorsanız, profesyonel yardım almanız gerekebilir.
NEDEN HER ZAMAN YORGUN HİSSEDİYORUM?
Kronik yorgunluğun kökenleri, farklı yaş gruplarındaki bireylerde farklılık gösterebilir. Gençlerde iş stresi, anemi, depresyon veya düşük tansiyon gibi faktörler yorgunluğa neden olurken, yaşlı erişkinlerde diyabet, böbrek, kalp ve karaciğer sorunları gibi sağlık sorunları yorgunluğa neden olabilir.
Kronik yorgunluğun ana nedenlerinden biri depresyon olabilir. Yorgunluğun kaynağını belirlemek için doktorunuz tam kan testi, idrar tahlili, karaciğer enzim seviyeleri ve tiroid fonksiyon testleri dahil olmak üzere çeşitli testler isteyebilir. Ayrıca kronik yorgunluğu tetikleyebilecek bir dizi faktör aşağıda sıralanmıştır:
-
Diyabet ve insülin direnci
-
Adrenal bezin sorunları
-
HIV ve EBV gibi viral hastalıklar
-
romatizmal hastalıklar
-
Karaciğer ve böbrek hastalıkları
-
Mineral ve vitamin eksiklikleri, özellikle vitamin D ve B12 eksikliği
-
Kansızlık (Kansızlık)
-
Kronik bağırsak koşulları, örneğin kolit
-
depresyon ve kaygı
-
İş stresi
BAŞARISIZLIĞIN PSİKOLOJİK VE KRONİK BELİRTİLERİ
-
konsantrasyon eksikliği
-
kas ağrısı
-
Boğaz ağrısı
-
eklem ağrıları
-
Unutkanlık
-
uyku sorunu
-
enerji kaybı
-
uykudan yorgun uyanmak
-
Mide bulantısı
-
Hayata karşı olumsuz düşünme, huzursuzluk
-
depresif bir ruh hali
-
Günlük aktivitelerde gerileme
-
En ufak bir fiziksel aktiviteye düşkünlük
-
konuşma güçlükleri
-
bilinç bulanıklığı
-
Baş dönmesi veya baş dönmesi
-
eklem ağrıları
KRONİK BAŞARISIZLIĞIN TEDAVİSİ NASIL YAPILIR, TEDAVİSİ NEDİR?
Kronik yorgunluk durumunda hastanın öyküsü büyük önem taşır. İşten günlük aktivitelere kadar hastanın yaşam tarzı ve tıbbi geçmişi dikkatle incelenir. Yorgunluğun süresi, tetikleyici faktörler ve olası sağlık sorunları araştırılır.
Örneğin hastanın bacaklarında şişlik varsa ya da yatarken nefes darlığı çekiyorsa kalp problemleri düşünülebilir. İdrar miktarında azalma veya ağrı böbrek sorunlarına işaret edebilir. Kilo kaybı veya saç dökülmesi gibi belirtiler tiroid sorunlarına işaret edebilir.
Diğer olası nedenler de göz önünde bulundurularak kronik yorgunluğun tedavisi bir psikiyatrist veya psikolog eşliğinde yapılabilir. Terapi seansları birçok hasta için değerli bir yardım kaynağı olabilir. Kronik yorgunluk tedavisi, yaşam tarzı değişikliklerini içerir.
Düzenli uyku süresi (genellikle 6-8 saat) ve hafif egzersizler bu tedavinin bir parçasıdır. Aynı zamanda sağlıksız beslenme de kronik yorgunluğa yol açabilir. Bazı yanlış diyetlerde vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak yetersiz ve yetersiz besin alımı uzun süreli kronik yorgunluğa neden olabilir. Unutulmamalıdır ki her birey farklıdır ve kronik yorgunluk gibi durumlar bireysel bir tedavi yaklaşımı gerektirebilir. Bu nedenle alanında uzman bir sağlık profesyoneli ile çalışmak değerlidir.
