ANKARA Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Gazze’de insanlığın öldüğünü belirterek, “Mülteci kamplarının bombalanması bu konuda Birleşmiş Milletler (BM) sesini çıkarmayacaksa neden orada, neden var” dedi. Orada mı, ne kadar uzakta? Birleşmiş Milletler’in misyonu ve misyonu ölmüştür.” “Birleşmiş Milletler artık Gazze’deki ölüm sayısını bir kenara bırakıp varoluş misyonuna dönmek zorundadır. Bu konuda en fazla adım atması gereken ülke ise Türkiye Cumhuriyeti’dir” dedi.
Yeniden Refah Partisi üyesi Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkezi Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Kılıç, açıklamasında, “Gazze’de yaşananlar gerçekten büyük bir trajedidir ve uluslararası hukuk çerçevesinde tartışmasız bir soykırımdır. Öte yandan mülteci kamplarının bombalanması, tüm savaş suçu ihlallerini kapsayan yeni bir saldırı olarak devam etmektedir. uluslararası hukukun.” . Mülteci kamplarının bombalanması insanlıktan hukuka, ahlaktan vicdana, merhamete kadar her türlü yoksulluğun ifadesidir. Gazze’de sadece kanunlar değil, bebekler, çocuklar ve kadınlar da ölüyor. Aynı zamanda Gazze’de insanlık ölüyor. Mülteci kamplarının bombalanması, Birleşmiş Milletler (BM) bu konuda sesini çıkarmayacaksa neden var, neden var, ne ölçüde var? Birleşmiş Milletlerin görev ve misyonu ölüleri saymakla mı sınırlı? Bölgedeki Birleşmiş Milletler yetkilileri günlerdir sadece su ve elektrik kesintilerinden, hastanelerin bombalanmasından, çocukların, bebeklerin ve kadınların ölmesinden bahsediyor ve sonunda da açıkladığı gibi ölen çocuk, bebek ve kadın sayısını veriyor. günlük rapor. Birleşmiş Milletler neden var? Birleşmiş Milletler bu baskınları durduramıyor, ateşkes ilan edemiyor, barış gücü oluşturup bölgeye gönderemiyorsa neden var? Neden bu Birleşmiş Milletlerdeyiz? İslam ülkeleri neden bu Birleşmiş Milletler’de? Birleşmiş Milletler Genel Konseyi neden toplanır ve dağılır? “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi neden toplanıyor ve dağılıyor?” dedi.
‘EN KÜÇÜK somut adım atılmıyor’
Kılıç sözlerine şöyle devam etti;
“Bunların arasında varlığımızı ve üyeliğimizi neden sürdürüyoruz? Birleşmiş Milletler’i ve genel sekreterini derhal görevine dönmeye davet ediyoruz. Siz bir zayiat sayacı değilsiniz. Oradaki varlığınız sadece ölüleri saymak değil. Bizler Günlerdir Türk hükümetine ve İslam ülkelerine somut taleplerimizi dile getiriyoruz, maalesef tık sesi çıkmıyor.” . İncirlik Üssü kapatılsın diyoruz ama tık yok. Kürecik radar üssü kapatılsın diyoruz, tık yok. Arap ülkelerinin petrol üretimini, doğalgaz üretimini ve taşımacılığını durdurması gerektiğini söylüyoruz, tık yok. En ufak somut adım atılmıyor. Maalesef telaffuz harekete geçmiyor. Bugün ne yazık ki Müslüman ülkeler Gazze’ye kefen göndermekten başka bir şey yapamıyorlar. Bunu kabul edemeyiz. Bunu sindiremiyoruz. Bebek ölümlerini, çocuk ölümlerini, masum annelerin hedef alınarak öldürülmesini engelleyemeyen İslam ülkelerinin Gazze’ye sadece kefen göndererek yardım sağlamaya devam etmesini kabul edemeyiz. Bunu buradan dile getiriyoruz. , bağırdık. Vicdanlar kanamaya devam ediyor. “Uluslararası toplum nasıl harekete geçilemiyorsa, ne yazık ki İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği gibi Müslüman dernekler de Gazze trajedisi karşısında tek ses, tek vücut olarak eylem haritası ve planı ortaya koyamıyor.”
‘ABD BAŞKANININ TÜRKİYE ZİYARETİNİN AMACINI MERAK EDİYORUZ’
ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in pazar günü Türkiye’ye yaptığı ziyaretin amacı, amacı ve kapsamının ne olduğunu merak ettiklerini belirten Kılıç, “İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırımının en kanlı saatlerinde Tel Aviv’e indiğinde, “Burada Yahudi yok. “Ben buradayım” deme talihsizliğine uğrayan ve İsrail’i Gazze’de soykırım yapmaya kışkırtan Blinken’e Ankara’da gerekli mesajların en anlaşılır şekilde verilmesini istiyoruz. Halkımızın, milletimizin, sadece Yeniden Refah Partisi’nin değil herkesin hükümetten beklentisi var. Biz bu durumu tuhaf buluyoruz. Tepkisizliği ve ilgisizliği anlamakta güçlük çekiyoruz. Bir kez daha açıkça belirtelim ki Birleşmiş Milletler Artık Gazze’deki ölüm sayısını bir kenara bırakıp varoluş misyonuna dönmek durumundadır ve bu konuda en fazla adım atması gereken ülke Türkiye Cumhuriyeti’dir. Birleşmiş Milletler ve uluslararası alanda daha fazla harekete geçebileceğimizi düşünüyorum. topluma yükümüzdür. Artık tüm enstrümanlar kullanılmıyor. “Buna aynı şekilde faaliyetlerine devam eden İncirlik ve Kürecik üsleri de dahildir” dedi.
